Bugün gelişen teknolojinin de etkisiyle gerek ülkemizde gerek dünyada şirketlerin sayısı gün geçtikçe artıyor. Kimi küçük girişimler olarak piyasaya çıkıyor, kimisi de büyük yatırımlarla varlığından söz ettiriyor. Hangi sektöre hizmet ediyorsa etsin, sepetin içinden sağlam elmalar çıktığı gibi çürük elmalar da çıkabiliyor maalesef. Mesela doğrudan satış sistemiyle çalışan firmalar bir çok insanın kafasında acabalara neden olabiliyor. Bunun en yaygın nedeni ise piramit şirket ya da saadet zinciri diye bilinen sistemlerin insan üzerinden para kazanması, insanları bir nevi dolandırması ve bunların efsaneleştirilip dilden dile dolaşmasıdır.

Peki gerçek dolandırıcı kimdir? Kime dolandırıcı denir? Sözlükteki tanımına göre; “birini aldatarak mal veya parasını alan kimselere dolandırıcı” denir. Eğer bu bir şirketin çatısı altında yapılıyorsa da dolandırıcılık yaftası kişiden çıkıp, şirketleştirilebilir. Tıpkı bazı insanların QNET için dolandırıcı demesi gibi. Oysa üzerinde durduğum konu şuydu; şirketler değil, bir insanı yine başka biri dolandırır. O halde sorumu tekrar soruyorum; QNET gerçekten bir dolandırıcı mı?

Globalde 20 yılı aşkın süredir faaliyetlerini sürdüren şirket, ülkemizde de yaklaşık 10 yıldır varlığını sürdürüyor, hatta her geçen gün daha da büyüyor. Geçenlerde okuduğum şu haber  üzerinden sizi de bilgilendireyim; Dünya Doğrudan Satış Federasyonu’nun 2017 verilerine göre dünya doğrudan satış sektörünün global cirosu 190 milyar dolara ulaşmış ve Türkiye cirosu da yaklaşık 762 milyon dolar seviyelerindeymiş. Aynı zamanda Türkiye’de ise sektör yüzde 17 oranında büyüme göstermiş. Rakamları okuyunca insan işin ciddiyetini daha da bir kavrıyor sanki.

QNET’in ülkemizde üyelik bazlı büyümenin yanı sıra, hem yeni girişimcileri desteklemek hem de lokal anlamda üretim yapmak ve bunun neticesinde döviz girdisi sağlayarak istihdama katkıda bulunmak gibi hedefleri de var. Üretimini yaptığı ürünleri ise, faaliyet gösterdiği Orta Asya, Rusya ve Uzak Doğu başta olmak üzere 100’den fazla ülkeye ihraç etme planı da diğer hedefleri arasında. Buradan bahsettiğim konuların detaylarına ulaşabilirsiniz. Bence bir kaç dakikanızı ayırıp okuyun. Sonra dönüp önce kendinize, sonra da etrafınıza şu soruyu sorun; “Sahi bu adamlar dolandırıcı mı?” Kulaktan dolma bilgilerle hareket etmek işin kolayı yoksa değil mi? 😉